Kuzey Amerika’nın en eski milli parkı Yellowstone, yaban hayatı yönetiminde dünya çapında örnek gösterilen bir başarı hikâyesine sahne oluyor. Yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, 1995 yılında parka yeniden yerleştirilen kurtlar sayesinde, titrek kavak (Populus tremuloides) ağaçları 80 yıl aradan sonra ilk kez yeniden orman katmanına ulaşmayı başardı.
Kurtlar, 20. yüzyılın başlarında Yellowstone’dan avcılık, yaşam alanı kaybı ve devlet destekli yok etme politikaları sonucunda tamamen silinmişti. Kurtların yok oluşu, bölgede bozulan ekolojik dengelerin habercisiydi. Özellikle sayıları hızla artan Kanada geyiği (Rocky Mountain elk), genç kavak filizlerini aşırı otlayarak yeni ağaçların büyümesini engelledi. Yıllar içinde kavak ormanları yaşlandı ve yeni bireylerin yetişmesi imkânsız hale geldi.
Kurtlarla başlayan sessiz dönüşüm
1995-96 yılları arasında kurtların Yellowstone’a yeniden kazandırılmasıyla ekosistemde yavaş ama etkileyici bir dönüşüm başladı.
Oregon Eyalet Üniversitesi’nin yayımladığı son araştırma, bu dönüşümün somut sonuçlarını ortaya koyuyor. Parkın kuzey bölgesinde 87 farklı kavak standı (küçük ağaç grubu) incelendi. Bulgular çarpıcı: Bu alanların yaklaşık üçte birinde artık boylanmış, sağlıklı genç kavaklar var. Bir diğer üçte birlik kısımda ise genç fidanların orman katmanına ulaşmaya başladığı görülüyor. Kalan bölgelerde ise hâlâ aşırı otlama baskısı devam ediyor; özellikle geyiklerin yanı sıra artan bizon popülasyonu genç ağaçları tehdit ediyor.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Luke Painter, “Büyük yırtıcıların yeniden doğaya kazandırılması, onlarca yıldır durmuş bir toparlanma sürecini yeniden başlattı” diyor. Bu süreç, ekolojide “trofik kademelenme” (trophic cascade) olarak bilinen bir etkiyi yansıtıyor. Yani, besin zincirinin en üstündeki bir değişiklik (örneğin avcının dönüşü), tüm ekosistemi dalga dalga etkileyebiliyor.
Kurtların Yellowstone’a dönüşü, yalnızca geyiklerin sayısını azaltmakla kalmadı; aynı zamanda onların davranışlarını da değiştirdi. Genç kavaklar üzerindeki otlama baskısı azaldıkça orman yapısı iyileşmeye başladı. Üstelik yalnızca kurtlar değil; ayılar ve dağ aslanları gibi diğer yırtıcıların da bu dengeyi yeniden kurmada önemli rol oynadığı vurgulanıyor.
Ekosistemin dengeye dönüşü
Elde edilen veriler, doğa koruma çalışmalarında yırtıcıların sistemden çıkarılmasının ne tür uzun vadeli bozulmalara yol açabileceğini açıkça gösteriyor. Aynı şekilde, tükenen türlerin bölgeye yeniden kazandırılmasıyla yaşanan bu “sessiz devrim”, doğaya dayalı çözüm modelleri için umut verici bir örnek sunuyor.
Dr. Painter’a göre, “Bu, ekolojik restorasyonun dikkat çekici bir örneği. Kurtların geri dönüşü yalnızca bireysel türler için değil, tüm yaşam ağı için bir canlanma anlamına geliyor.”
Araştırmacılar her ne kadar park genelinde toparlanmanın homojen olmadığını kabul etse de, elde edilen bulgular, doğal yırtıcı-av ilişkilerinin yeniden kurulmasının ekosistemleri nasıl dengeye kavuşturabileceğini güçlü biçimde ortaya koyuyor. Yellowstone’da yeniden filizlenen kavaklar, kurtların sessiz adımlarıyla birlikte yükseliyor.
Kaynaklar:
sciencedirect.com
BBC Wildlife